08.08.2024 16:40

Kapadokya’nın ilim ve düşünce üssü, binlerce yıl manastır hayatının hüküm sürdüğü en özel yerlerinden biri Göreme Açık Hava Müzesi’nin hikâyesi M.S. 4. Yüzyılda, İlk Hristiyanlık dönemlerinde başlamıştır. Kayseri Piskoposu Aziz Basil’in bölgeye gelerek öğretilerini yaymaya, öğrenci yetiştirmeye başlamasıyla manastır hayatı vadiye hâkim olmuştur. Göreme Örenyeri diye de anılan bölge, 13. Yüzyıla kadar eğitim, öğretim sisteminin merkezi olmayı sürdürmüştür.

Neredeyse her kaya bloğunun oyularak ibadet, yaşam ve öğreti alanlarına dönüştürüldüğü, her alanında kutsallığın sanatla birleştiği bu vadi 1985 yılında Unesco Dünya Mirası Listesi’ne girmiştir.

 

Kapadokya’ya gelip de görmeden gitmenin eksik bırakacağı, Aziz Basil’in ilham kaynağı, gelmiş geçmiş binlerce keşişin düşüncelerini kayalara kazıdığı Göreme Açık Hava Müzesi’nin içinde, gezilesi görülesi onlarca manastır kilise ve şapel bulunmaktadır. Kiliselerin boyama teknikleri ise yapıldığı döneme göre farklılıklar göstermektedir. Vadide yaşamın başladığı İlk Hristiyanlık dönemindeki geometrik desenli boyamalar, daha geç tarihlerde yerini dinsel içerikli boyamalara bırakmıştır. Çoğunlukla Hazreti İsa’nın ve İncil’in hikâyelerini anlatan freskler ise, hala o dönemlerin kokusu geçmemiş, renklerinin feri sönmemiş, ‘bir zamanlar bizler de yaşadık’ diyen enerjisi tükenmemiş halde ziyaretçilerini beklemektedir.